VİLLA SKANDALI

Star Kıbrıs

Larnaka yakınlarındaki Frenaros bölgesinde 4 yatak odalı, yüzme havuzlu villa alan 40 yaşındaki O’Dwyer, 100 bin Sterlin ödedikten sonra, villasının bir başka İngiliz’e satıldığını öğrenince ‘dolandırıldığını’ anladı. Hukuk mücadelesi başlatan aile, önce dayak yedi, ardından Rum savcının kararıyla sarsıldı.

Larnaka yakınlarındaki Frenaros bölgesinde 4 yatak odalı, yüzme havuzlu villa alan 40 yaşındaki O’Dwyer, 100 bin Sterlin ödedikten sonra, villasının bir başka İngiliz’e satıldığını öğrenince ‘dolandırıldığını’ anladı. Hukuk mücadelesi başlatan aile, önce dayak yedi, ardından Rum savcının kararıyla sarsıldı.

GÜNEY KIBRIS’a temelli yerleşmek amacıyla 4 yıl önce villa alıp, parasının yarısını ödeyen İngiliz Conor ve Michaela O’Dwyer çifti, müteahhit Rum baba-oğul tarafından dolandırıldı. Evlerinin bir başka İngiliz’e satılması üzerine hem paralarından olan, hem saldırıya uğrayan çift, evsiz de kaldı.
Aileyi en fazla yıkan ise Rum Başsavcı’nın, Conor O’Dwyer’ın Rum müteahhit baba ile oğluna karşı açtığı davada, ‘kriminal değil, sivil bir dava’ kararı. Göz göre göre İngiliz çiftin banka vasıtasıyla parasını alıp, evi başkasına satan baba Christoforos Karayiannas ve oğlu Marios Karayiannas, olayı protesto eden İngiliz’e, iki yılda iki kere saldırarak, hastanelik etti. Baba-oğul aleyhine açtığı davadan ‘şaşırtıcı’ bir karar çıkması üzerine, eski asker Conor O’Dwyer, Rum müteahhitler ve evini kanunsuz işgal eden İngiliz kadın Mihchelle McDonald hakkında özel kriminal davası açtı.

HAYALLERİ YIKILDI
İki kızlarıyla adanın güneyinde yeni bir hayat kurma planları yapan 40 yaşındaki çiftin Kıbrıs hayalleri, Rumların adaletsizlikleri nedeniyle yıkılırken, O’Dwyer çifti adanın güneyinde emlak almak isteyen İngilizlere; “Sakın plan üzerinden, bitmemiş ev alıp, paranızı kaptırmayın. Bir başkasından, tapulu, tamamlanmış emlak alın” tavsiyesinde bulundular.
8 ve 13 yaşındaki kızlarıyla İngiltere’deki evlerini satıp, temelli Kıbrıs’a taşınma planları içindeyken, 100 bin Sterlin’den fazla paralarını kaybeden, son iki yıldır da bir o kadar parayı kira, yol, mahkeme masraflarına harcayan aile; “Artık Kıbrıs bizim için güvenilir yer değil. Hayatımız orada tehlikede. Bir daha adımımızı oraya atmayacağız. Kıbrıs bizim için bitti” dedi.

SALDIRIYA UĞRADI
Eviyle ilgili anlaşmazlıkların başında, villasını görmeye giden İngiliz işadamı, iki yıl içinde baba-oğul Rum müteahhidin saldırısına uğrayıp, Güney Kıbrıs’ta hastanelik olunca, kaydettiği saldırı filmlerini internette yayınladı.
Ayrıca, sesini Rum makamlarına duyurabilmek için Londra’daki Kıbrıs Yüksek Komiserliği önünde 2008 ağustos ayından, ekim sonuna kadar 74 gün gece-gündüz çadır kuran aile, ‘Shame on Cyprus’ ‘Utanmaz Kıbrıs’ sloganıyla protesto başlarından geçenleri protesto ettiler. Son olarak geçtiğimiz günlerde Earls Court sergi salonundaki ‘Place in the Sun’ emlak sergisinde, Rumları aynı sloganla protesto eden aile, durumunu İngiliz kamuoyuna duyurmaya çalıştı.

‘ADALETSİZ DAVRANDILAR’
STAR KIBRIS’ı Londra’nın güneyinde Surrey yakınlarındaki kiralık evlerinde ağırlayan Conor, Michaela, Courtney ve Zoe O’Dwyer, inanılmaz hikâyelerini baştan sonra anlatarak, Rumların adanın güneyinde ev almak isteyen İngilizlere karşı son derece “adaletsiz” davrandığını öne sürdü ve orada ev almak isteyen hemşerilerini uyardılar.
Rumların, Kuzey Kıbrıs’ta kendi arsalarına yapılan emlak nedeniyle mahkemelere gidip, kendilerini haklı çıkartmaya uğraştıklarını söyleyen Conor O’Dwyer, “ Kıbrıs A.B üyesi. Ve bizim gibi orada emlak almak isteyenleri koruyan kanunları var. Ancak Kuzey’de kendi vatandaşları Rumları benzeri kanunlarla korurlarken, güneyde bizim gibi İngilizlere bu kanunlar işlemiyor, işletilmiyor. Bir evi satıp, parasının yarısını alıp, bankaya yatırıyorlar. Ev ilk sahibin üzerine tapuya kaydedilmesine rağmen, sonra evi ikinci kere bir başkasına satıp, paranın üzerine yatıyorlar. Ve ülkenin Baş Savcısı bunun kriminal bir suç olduğunu kabul etmiyor. Sivil mahkemeye havale ediyor. Bir de hakkınızı aramaya kalktığınızda dayak yiyorsunuz. Tüm rüyalarımız, hayallerimiz yıkıldı.. Finansal olarak da paramparça olduk. Ama sonunda adalete güveniyor ve hakkımızı alacağımıza inanıyoruz” diye konuştu.

Devamı yarın….

Mihrişah Safa